24 Ocak 2018 Çarşamba

SIRBİSTAN / KALEMAGDAN

  Sırbistan denilince akla gelen ilk yer diyebiliriz.Kalemegdan yani Kalemeydan Tuna ve Sava nehrinin birleştiği noktada çok geniş bir alana yayılmış ,önceleri savaşlara şahit olmuş,Osmanlı Hükümdarlığında Kalemeydan adını almış,yüzden fazla kez istila edilmiş ,günümüz de ise sadece turistik park amaçlı bulunan bir yer haline gelmiş.Adından anlaşıldığı üzere kocaman bir Kale.




  Uzun ve geniş bir alandan geçtikten sonra karşınıza bu heykel çıkıyor.Ne heykeli olduğunu bilmiyorum ama sanki sporla alakalı bir şeydi.Heykelin hemen sağ tarafından ilerlediğiniz de karşınıza kalenin ilk kapısı çıkıyor.Aşağıda görebilirsiniz.






   Kale de iki kapı var.Birinin adı (sanırım üstekinin di) Stambol (İstanbul).Kapıdan girdiğiniz de bir köprü üzerinde ilerliyorsunuz ve alt kısımda bir bahçe bulunuyor.Burada çeşitli Dinozor hekelleri bulunuyor.Hatta bir tanesi hareketliydi.Durmadan bağırıp duruyordu .Sesin ne olduğunu dinozoru görene kadar anlayamadık 😂😂😂


  ***Dinozorları yakından görmek ücretli.Bize uzaktan bakmak yeterli geldi.O yüzden bilet fiyatını bilemiyorum***

  Dinozorları geçtikten sonra kalenin bahçesinde bir sürü savaş tankları yer alıyor.Hepsine yakından bakabiliyorsunuz.Ayrıca sadece bahçesinde değil surların üst kısmına merdivenlerden çıktığınız da yine savaş da kullanılan tank , top vs görüp bir de savaş müzesini gezebiliyorsunuz.









Surların üstünde bulunan toplar

Hangi ülke yapımı olduğu ve hangi savaşta kullanıldığı gibi bilgiler hepsinin yanında yazılı halde bulunuyor.Mesela bu Türk yapımı.


Burada da araba meraklısı Boşnak Yarim , Can Yoldaşımı görüyorsunuz :)   💜💜💜




Sonra karşınıza Kalenin ikinci kapısı çıkıyor.Bu kapıyı geçtikten sonra sizi kocaamaannn bir park alanı karşılıyor.Burada herkes köpeğini gezdiriyor,çocuğunu oynatıyor,hediyelik eşyalar satılıyor.Yani en başında da söylediğim gibi tamamen turistik park amaçlı kullanılıyor.Tabi bunun yanında eskiden ne amaçla kullanıldığını hatırlatan bir kaç yapı da var.Mesela saat kulesi ve “Mora Fatihi” olarak bilinen Damat Ali Paşa’nın türbesi var. Sadrazam Sokullu Mehmet Paşa’nın 1578’de yaptırdığı bir de çeşme de var.

Damat Ali Paşa Türbesi

2017 Yılın da yeniden onarılmış

 Paşamıza bir Fatiha okuyup Osmanlı izlerinin hala bulunuyor olmasından ötürü gururlanıyor ve yolumuza devam ediyoruz.




  Ve işte Kalenin surlarına gelmiş bulunmaktayız.Bakmayın bu görünene aslında surlar çoookkk uzun.Telefon ekranına bu kadarı sığdı 😂



Tuna ve Sava nehrinin birleştiği yeri surların oradan görebiliyorsunuz.


Kalenin aslında ne kadar büyük bir alana yayılmış olduğunu bu manzaraya bakınca anlıyoruz.Aşağıda ki kubbe olan yerin de zamanında hamam olarak kullanıldığını düşünüyoruz.


Aslında buradan gün batımını izlemeyi planlamıştık.Hatta zamanımızı ona göre ayarlamıştık ama hava bulutluydu.Değil güneşin batışını izlemek gün boyu güneşi göremedik bile.Bir ara hafif yağmur bile yağdı.Ama yine de bu manzara paha biçilemez güzellikte.





Bu fotoğrafta da gördüğünüz ben ve çantam 😊 Bu çantamı çok seviyorum.Yusuf'un bana doğum günü hediyesi :)))

Biz Kalemeydanı gezdik gördük.Gezerken anın tadını çıkarmak istediğimiz için Gezi Bloggerları gibi detaylı fotoğraflar çekmedim.Umarım sizde bir gün gider her şeyi yerinde görüp anın tadını çıkarırsınız :)




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder