16 Kasım 2015 Pazartesi

Bolu - Yedigöller Gezisi (Sonbahar'ı Sevdiren Yer)








Benim en sevdiğim mevsim ilkbahardır.Çünkü o mevsim ne çok sıcaktır ne çok soğuk.Her yer yeni tomurcuklanan ağaçlarla dolu olur.Rengarenk çiçekler insana bir şeylerin başlangıcı için doğru zamanmış gibi hissettirir. Sanırım bu yüzden de " bahar da aşk başkadır "  deniliyor.Ben ilkbahar da aşk haricinde her şeyi hissediyorum  :) Aşkı İlkbahar ile sınırlandırmıyorum.Daha doğrusu Aşkı hiç bir mevsime veya zamana sığdırmıyorum.Çünkü Aşka değil Sevgi'ye inanıyorum.


İlkbahar da bir de şöyle tatlı bir rüzgar eşliğinde yürümeyi çok severim.En huzurlu hissettiğim anlardan biridir.





Sonbahar ise bana bir şeylerin bitişini hissettirir.Daha doğrusu hissettirirdi.Ta ki Bolu Yedigöller'e gidene kadar.Sonbaharın bu kadar güzel olduğunu daha önce hiç görmemiştim..Sonbahar da ağaçların yapraklarını dökmesi , otların , çiçeklerin solması , ağaçların çıplak ve savunmasız halleri bana ilkbaharın aksine bir şeylerin sonunun geldiğini hissettirir.Sanki kimse mutlu değilmiş ya da kimse birini sevemezmiş gibi.Ama yedigöller'e gittiğimde gördüğüm manzara karşısında ne hissedeceğimi ilk zamanlar bilemedim.


  • Huzur ? 
  • Mutluluk ? 
  • Sakinlik ?
  • Hayranlık ?
  • Doğallık ?
  
Ne hissedeceğimi gerçekten bilemedim.Çünkü sonbaharı daha önce hiç böyle görmemiştim.Bende sırasıyla bütün duygulara yer verdim içimde.Önce hayran kaldım.Sonra böyle bir güzelliği görebildiğim için mutlu oldum.Doğanın sakinliğini dinledim.Tüm bu güzellikleri yaratan Allah'a  bir kez daha Şükrettim.










 Buradan  tüm bu güzellikleri görmemi sağlayan  arkadaşım Şule'ye çok teşekkür ediyorum.Geziye gitmemize o vesile oldu. Geziye nasıl gittik , Bolu Yedigöller de neler yapılabilir biraz bahsetmek istiyorum.

Bolu'ya vardığınızda Yedigöller'e gitmek için epey uzun ve keskin virajlı bir yol sizi bekliyor.Önceden gidenler yollardan şikayet etmişler ama bizim şansımıza yollar daha yeni yapılmıştı.Bu yüzden çok rahat gittik.Otobüsle yaklaşık 1 saat kadar devam ettikten sonra Yedigöller Milli parkına giriş yapıyorsunuz.








Park dediysem öyle küçük bir yer düşünmeyin.İçin de araba yolu olan büyüüükkk bir orman burası.Biz yolun başında arabadan indik ve mangalın yapılacağı alana yürüyerek gittik.Siz de kesinlikle yürümelisiniz.Yoksa çok şey kaçırırsınız.




Yukarıda görmüş olduğunuz fotoğraf  yürüdüğümüz  yol.Böyle muhteşem bir görüntüsü var işte

Yaklaşık bir 15 dk yürüyorsunuz.Aşağıda ise piknik alanları , tuvaletler , mescidler , ve alışveriş yapabileceğiniz küçük bir yer var.(Neler sattıklarını bilmiyorum çünkü içine girmedim.) Kamp kuran insanlar da epey vardı.Onları kıskanmadım desem yalan olur.Bende bir gün tekrar gidip kamp yapmayı çok istiyorum.Umarım bir gün olur.





 Yürüdükçe karşınıza göller çıkıyor.Baya  büyük bir orman olduğu için biz 5 tane gölü görebildik.Turla gittiğimiz için bir gruba bağlı oluyorsunuz , o yüzden çok kafanıza göre hareket de edemiyorsunuz.Belirli bir saatiniz var o süre içersin de gezdiğiniz kadar geziyorsunuz işte.Ben grupla gelmeseydim sakin bir yer bulup saatlerce kitap okumak isterdim.Onun verdiği zevki hiç bir şeyde bulamayacağıma inanıyorum.


Şu sıralar okuduğum kitap.Çok merak ediyordum.Sonunda okuma fırsatım oldu.Haruki Mukami'yi çok severim.Daha ayrıntılı bir yazısı yakında gelecek.

Kitap okumak için sakin bir yerden bahsettim çünkü çok kalabalık vardı.Pazar günü diye herhalde onlarca otobüs ve araba gelmişti.Fotoğraflar da kimsenin olmadığına bakmayın siz.Fırsat bulup da çektiklerim bunlar.Yoksa bir yeri çekmek için sıra bekliyorsunuz resmen.




Bu fotoğrafı çektiğim yerin tam arkasında kamp kuran bir grup vardı.Bence çok güzel bir yer seçmişlerdi. Bir tek onlar vardı ve kalabalıktan biraz uzakta akar suyun yanında çok güzel vakit geçirdiklerine eminim.Çay demlemek için direk akar suyu kullanıyorlar.Bu bile o kadar hoşuma gitti ki.Tamamen doğal yaşam !

  Bu grubun içinde bir de saksafon çalan biri vardı.Hayatımda ilk defa canlı olarak sesini duydum.Ormanda o kadar güzel bir yankı yapıyordu ki anlatamam.Jazz (caz) seven biri olarak sabaha kadar dinleyebilirdim kendisini.Bu geziden aklımda kalacak en güzel şeylerden biriydi.Buradan o hiç tanımadığım saksafon çalan kişiye de çok ama çok teşekkür ediyorum.Bana çok güzel anlar yaşattı.Kendisinin bundan haberi yok ama saksafon çalışına  hayran kaldım :)





Gölleri gezip bol bol fotoğraf çektirdikten sonra gezi turunun düzenlediği mangalda sucuk köfte yedik.Saat ilerledikçe hava baya soğumaya başladı.Daha donanımlı giyinmek gerekiyordu.Her şeyi en ince ayrıntısına kadar inceleyip bir daha kine  hazırlıklı gideceğim. Havanın yağmurlu , ormanın çok kalabalık olmasına rağmen her şey çok güzeldi.Ben Yedigöller sayesinde Sonbaharı sevdim.Artık sonbahar bana bir şeylerin sona erişini değil her şeyin ayrı bir güzelliği olduğunu anımsatacak.



Herkese Sonbahar da Yedigöller'i görmeyi tavsiye ediyorum.Hatta orada kalıp huzurlu zamanlar geçirmenizi de.Bir de eğer gidebiliyorsanız hafta içi gidin.Hafta sonu çok kalabalık olduğu için tadını çıkaramayabilirsiniz.Ben kesinlikle tekrar gitmeyi düşünüyorum.Şimdilik benden bu kadar.Yeni yayınlarda görüşmek üzere.Hoşçakalın...


Gürcistan gezisi yazımı okumak için buraya tıklayabilirsiniz.







1 yorum:

  1. Biz gittiğimizde daha farklı bir görüntü vardı. Yeşil hakimdi. Gidene kadar yollarda kar görsek ve korksak da...

    Güzel yerler fakat yolu uzun ve sıkıcı olduğundan bir daha gitmeyi düşünmüyorum. Nasib.

    YanıtlaSil