Sırbistan'a gitmeden önce araştırma yaparken adına sıklıkla rastladığım FRANS RESTORANT'a gitmesem olmazdı.Gidilecek yerler listesinde en başa yazdım kendisini 😄
İnternette herkes ne kadar şık ve kaliteli bir mekan olduğundan bahsediyordu.Gidecekseniz eğer kesinlikle şık giyinin ve mutlaka lavabosuna uğrayın diyordu!!! Tamam şık giyinmeyi anladık da lavaboya uğramak hatta "telefonunuzla gidin çünkü fotoğrafını çekmek isteyeceksiniz" demek de ne !
Bu kadar övgüyle anlatılan bir yer bende acayip merak uyandırdı.Elimden geldiğince fotoğraflarına ulaşmaya çalıştım ama pek bir şey bulamadım.En iyisi her şeyi yerinde kendi gözlerimle görmekti...
İçeriye girdiğimiz gibi bizi hemen çok güler yüzlü ve ilgili garsonlar karşıladı.Montumuzu alıp vestiyere koyup bize masamızı gösterdiler. *Boş yer varsa eğer masanızı değiştirebilirsiniz.*
Her masa da bu şekilde canlı çiçeklerden vardı.Bunun dışında paketlenmiş ıslak havlular da vardı.Yemek öncesi veya yemek sonrası ellerinizi silmeniz için.Ben yemek öncesi kullandım yemek sonrası lavaboya gittim sırf merakımdan 😂😂😂
Bize hemen TÜRKÇE menü getirdiler.Bunu daha önce de okumuştum.Sırpça , İngilizce , Rusça ve Türkçe menüleri bulunuyormuş.Bizim Türk olduğumuzu nasıl anladılar bilmiyorum.Belki konuşmamızdan belki de benim tesettürlü olmamdan . Menüden ben tavuk Yusuf mantar çorbası ve biftek istedi.Hepsi çok ama çok lezzetliydi gerçekten.Ve benden size bir tavsiye ---- Porsiyonlar çok büyük tek menü söyleyin.Biz bifteği bitiremedik mesela.
Yemeklerimizi uzun bir sohbet eşliğinde yedik.Biraz etrafı gözlemledik.Vakit geçtikçe bütün masalar dolmaya başladı.Dünyanın dört bir tarafından insanlar geldi.Tam karşı masamıza Amerikalı , bir kaçı siyahi bir grup oturdu.(Çocukluğumdan beri siyahileri çok severim :))) Daha önce Amerikalılarla uzun süre aynı ortamda bulunmamıştım.O nedenle sanırım ne kadar kaba olduklarını da fark edememişim.Restorant da bir dünya insan var bir tek onların sesi çıkıyor.Bağırışmalar , yüksek sesle gülmeler , her şeyi elle yemeler falan....Bana bir tuhaf geldi açıkçası.Genelleme yapmak istemiyorum ama benim gördüğüm bunlardı 😄😄😄
Yemeğimizi yedik tatlıya geçmeden önce çok merak ettiğim bu kadar övgüyle bahsedilen lavaboya gittim.Neden bu kadar övüldüğünü görünce anladım ve sonuna kadar hak verdim.Bakınız fotoğraflar aşağıda....
Girişte sizi böyle bir köşe karşılıyor.Ücretsiz içebileceğiniz şampanya ve kadehler. |
Sonrasında ise böyle şık tasarlanmış bir lavabo bulunuyor.Her şey en ince ayrıntısına kadar düşünülmüş gerçekten.
El havluları
saç tokası , el kremi , naneli sakız ve tek kullanımlık diş fırçaları....İhtiyacınız olabilecek her şey var.
Ben diş fırçasını kullandım.Kendi diş fırçamı otelde unutmuştum. |
Bu alandan sonra ise ayrı ayrı kapılar var.Klozetler orada bulunuyor.Burası resmen bakım alanı gibi :))) Klozeti kullanmak istemeyenler hiç görmüyor.Bu çok hoş bir şey.
Şimdi anladınız mı neden bu kadar lavaboları övdüklerini 😏
Sonra tatlılarımızı yedik vestiyerden montlarımızı aldık bizim için bir taksi çağırdılar ve otele geri döndük.
Frans hakkında;
Ben Frans restorana gitme şansı buldum ve söylenilenlere tamamen katılıyorum.Lezzet , hizmet , kalite , güler yüz hepsi ama hepsi fevkalede.Biz çok memnun kaldık.
Sizde gitmek isterseniz ;
- Rezervasyonu gitmeden internet üzerinden de yapabilirsiniz.Biz öyle yaptık.Sitesine buradan ulaşabilirsiniz.
- Elinizden geldiğince şık giyinin.
- Restoran biraz merkezin dışında bir ana yolun kenarında.Otobüs ile gidebilirsiniz lakin biraz yürüme mesafesi var.En iyisi taksi ile gitmek.Biz otobüs ile gittik taksi ile döndük 😄
- Fiyatları normalin biraz üzerinde.Sitelerine girip her şeyin fiyatını oradan da görebilirsiniz.
- Hesap geldiğinde "kuver" diye bir şeye para yazdıklarını göreceksiniz.Bu kısaca size verilen hizmet bedeli diyelim.Böyle şık olan her restoran da uygulanan bir şey.
- Biz tatlılarla birlikte 320 TL gibi bir fiyat ödedik.
Gidecek olanlara şimdiden afiyet olsun.Ben tekrar gitmeyi çok isterim.Hoşçakalın :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder