15 Eylül 2015 Salı

İÇİ DIŞI BİR (EKŞİ ELMA)


  Geçen gün yukarıda görmüş olduğunuz elmadan ilk defa yedim.Isırmamla yüzümün ekşimesi bir oldu.O kadar ekşi ki limon yemiş gibi oluyorsunuz.Hatta hafif de boğazınızı yakıyor.İçi de dışı gibi kırmızı , ilginç bir meyve.

  Aslında bu yazıda amacım elmayı tanıtmak ,  anlatmak  falan değil.Asıl anlatmak istediğim bu elmayı yerken aklıma gelen " şey " .Aklına ne geldi de buralara yazacaksın diyebilirsiniz.Bakın bakalım aklıma ne geldi.



  Elmaya ısırınca içinin de dışı gibi kırmızı olduğunu gördüm.Hemen aklımdan " içi dışı bir ne güzel "diye geçti.Keşke insanlarda böyle olsa.Dıştan nasılsa içi de öyle olsa da bizi hayal kırıklığına uğratmasa.Evet bir elmayla insanı birbirine benzettim.Hatta insanların bu elma gibi olmasını istedim.Felsefik bir bakış açısı olabilir.Ama zaten bende felsefeyi severim.Vardır öyle filozof yanım :)

   Şu içi dışı bir olma olayı biliyorum ki çok zor.Günümüzde çevremizden saklamak istediğimiz yüzlerce şey var.Zaten herkes doğruları konuşsaydı kimse dost kalamazdı.Ama en azından bunun için çaba sarf edip biraz daha kendimiz gibi görünmeye çalışsak ne kadar güzel olur değil mi ? 


    Benim hayatta nefret bir sürü şey var.Ama ilk üç hiç değişmez;


1.Yalan

2.Saygısızlık
3.Adaletsizlik

Bu maddelerin hiç birinden kimse hoşlanmıyor zaten.Herkes kendine karşı yalan söylenilmemesini , saygı duyulmasını ve adaletli olunulmasını istiyor.Peki bunların kaçını  kendisi uyguluyor da karşı taraftan böyle bir beklenti içine giriyor ? Yapanlar mutlaka vardır.Ama yaşadığımız bu dönemde vermeden almaya , hep bana hep bana demeye o kadar alışmışız ki....


 Şimdi ben burada böyle  nutuk atıyorum ya.Peki sen kaçını yapıyorsun diyorsunuz değil mi ? Söyleyin söyleyin çekinmeyin :) Bende olsam sorardım.Hadi sorduğunuzu farz ediyorum.Ben bunların kaçına mı dikkat ediyorum ? Tabi ki de  " hayatımda bir tane bile yalan söylemedim " diyerek yalanlarıma bir yalan daha katmış olmayacağım ama yalan konusunda ben gerçekten çok hassasım.En ufak bir yalan bile beni çok rahatsız ediyor.Tamam bazı istisnai durumlar var.Karşı tarafın iyiliği için yaptığın.Üzülmesini istemediğin durumlar falan.Ama kendin hakkında yalan söylediğinde ben buna bir anlam veremiyorum.O yalanı söylüyorsun da sen kimi kandırıyorsun ki ? 


   Ben bu konuda çok dikkat ediyorum.Kendim hakkımda hiç yalan söylemiyorum.Bu yüzden çok acı durumlarla karşılaşabiliyorum ama acısı çabuk geçiyor bunu da biliyorum.Kendime yalan söyleyerek gerçekleri sadece biraz daha ötelemiş oluyorum.Öteledikçe de kar gibi yığılıyor ve yolun sonunda bizi büyük bir engel bekliyor.Şimdi kendimize doğruları söyleyip , biraz acı çekip , küçük bir çukuru geçmek mi yoksa çevrendekiler de dahil kendini kandırarak yolun sonunu göremeyecek kadar büyük bir çukura düşmek mi ? Ben her zaman birinci seçeneği seçiyorum.


  1. Seçenek cesaret ister.Kendinizle yüzleşmek için cesaret...

  2.Seçenek pek de bir şey istemez aslında.Ufak tefek bir kaç yalanla hallolur her şey.

  Konu ne kadar da derinleşti değil mi? Size bu konu hakkında çok hassas olduğumu söylemiştim.Yalan hiç söylemiyor değilim.Söylediğim anlar nadirdir.Onlar da çoğu kişi tarafından yalan bile sayılmıyor ama bana göre yalan işte.Bu yalan söylememe konusunda bazen kullanılıyorum aslında :) Nasıl mı? Mesela evde bir şey bozulsun , kırılsın , kaybolsun önce kardeşlerime sorarlar çünkü onların yapmış olma ihtimali daha yüksek :) Annem baktı ki onlardan istediği cevabı alamıyor hemen bana sorar.Çünkü yalan söylemeyeceğimi biliyor.Bu çok basit bir örnek ama daha ciddi konularda bile hemen istersen susimaju'ya sor diyorlar.Yalan makinesi gibiyim anlayacağınız :)


 Bu yalan söylememe durumu çoğu zaman böyle işlemiyor tabi ki.Karşı tarafı çoğu zaman kırıyor.Aslında kırılmaması gerektiğini düşünüyorum.Ona doğruları söylüyorum daha çok memnun olması lazım ama olmuyor işte.Bu yüzden de tıpkı bu elma gibi içi dışı bir olunca insanların yüzünü ekşitiyorum....


  İşte böyle.Bir elmadan nerelere geldik.Arada geliyorlar bana :) Derin düşüncelere dalıyorum.Daha çok anlatacaklarım var benim.Nefret ettiğim üç şeyden sadece birini anlattım.İki , üç ve daha diğer maddeler var.Onları da bir olayla bağdaştırdığım da size anlatacağım.Çünkü bu şekilde daha akılda kalıcı oluyor.Mesela ben bu elmayı hayatım boyunca hiç unutmayacağım.Sizde bu elmadan yediyseniz veya yerseniz " Beni ve Yalan'ı " hatırlayın.Şimdilik hoşçakalın.Kendinizi kandırmayın....



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder